Duduş ile Dodo odalarında oyuncaklarıyla oynuyorlarmış. Dışarıda güneşli bir hava varmış ve kuşlar cıvıl cıvıl ötüyormuş. Oyuncaklar ile oynamaktan sıkılan Duduş ile Dodo annelerinin yanına mutfağa gitmişler.

Anneleri mutfakta kalem kâğıt elinde bir şeyler yazıyormuş. Duduş merak etmiş ve annesine “Ne yazıyorsun anneciğim? Dodoyla biz çok sıkıldık sana yardımcı olabilir miyiz acaba?” diye sormuş. Annesi gülümseyerek “Tabi çocuklar bana yardımcı olabilirsiniz. Ben de alışverişe çıkacaktım ve markette unutmamak için mutfaktaki eksikleri not alıyordum.” diye cevaplamış ve hazırlanıp markete doğru yola çıkmışlar.
Markete varmışlar;

Markete geldiklerinde dışarıdan bir alışveriş sepeti almışlar ve ilk olarak meyve reyonuna gitmişler. Anneleri “Evet çocuklar alışveriş listemizin ilk sırasında portakal var. Portakal içindeki C vitamini sayesinde bizi hastalıklardan korur, bu yüzden sık sık portakal ve yine içinde C vitamini barındıran greyfurt ve mandalina yemeliyiz.” demiş ve aldığı portakalları alışveriş sepetine doldurmuş. Dodo “Anne ben portakal yemeyi hemde suyunu içmeyi çok seviyorum.” demiş.

Meyve reyonundan sonra peynir ve sütlerin bulunduğu reyona gelmişler ve anneleri “Çocuklar şimdi peynir ve süt almamız gerekiyor.” demiş. Duduş merakla annesine “Anne peynir de portakal kadar faydalı mı acaba?” diye sormuş. Anne “Tabii ki kızım. Peynirin içinde Kalsiyum, Protein ve B12 vitamini var, bunlar bizim kemiklerimizin güçlenmesine, boyumuzun uzamasına ve gelişimimize çok yararlı ve gerekli ihtiyaçlar.” diye cevap vermiş. Duduş “Anneciğim ben bol bol peynir yemeliyim ilerde uzun boylu olmak istiyorum.” demiş.

Alışverişlerini bitirip tam kasaya doğru yönelmişken Dodo oyuncak reyonundaki büyük arabayı görmüş ve “Anne ne olur bu arabayı alalım! Ne olur anne!” diye annesine seslenmeye başlamış. Annesi, Dodo’ya “Dodocum bu arabanın değişik bir modeli biliyorsun evimizde var. Ben buna ihtiyacın olmadığını düşünüyorum.” diye cevap vermiş. Fakat Dodo ısrarını sürdürmeye devam etmiş “Hayır Anne! Bu benim arabamın aynısı değil. Ben bundan istiyorum. Lütfen alalım!” demiş. Bunun üzerine annesi “Dodocum sana anlatmaya çalıştım tekrar anlatıyorum. Evde farklı bir modeline sahipken benim bu arabayı sana almam mümkün değil. Eğer her istediğimize, istediğimiz anda sahip olabilseydik elimizdeki hiçbir şeyin kıymetini bilmezdik ve sahip olabileceğimiz yeniliklerden mutluluk duyamazdık. Bu yüzden bazı şeyleri almayarak elimizdeki ile yetinmeyi bilmeliyiz.” demiş ve eklemiş “Bence eve gittiğimizde, evdeki arabanla beraber oynarsak bunu sana kanıtlayabilirim.” demiş.

Kasaya gidip aldıkları ürünlerin parasını ödedikten sonra evin yolunu tutmuşlar.
Eve dönmüşler;

Eve geldiklerinde Duduş ve Dodo marketten aldıkları ürünleri mutfakta yerleştirmek için annelerine yardım etmişler. Anneleri “Bugün bana çok yardımcı oldunuz. Size çok teşekkür ederim. Artık beraber oyun oynayabiliriz.” demiş. Bunu duyan Duduş ile Dodo çok sevinmişler.

Dodo, odasına koşmuş ve markette annesinin bahsettiği arabasını getirmiş. Duduş da odasından en sevdiği bez bebekleri getirmiş. Anneleri “Bakın şimdi bu araba bizim arabamız olsun, bu bez bebekler de bizim yerimize geçsin. Şimdi arabanın içine girsinler demiş ve şarkılar söyleyerek araba ile bez bebekleri evin içinde dolaştırmaya başlamışlar. Duduş ile Dodo çok sevinmişler, kahkahalar atıp dakikalarca araba ve bebekler ile oynamışlar. Dodo annesine dönüp “Anneciğim bana ne demek istediğini şimdi anladım. Sahip olduğumuz eşyalarla eğlenmemiz ve mutlu olmamız bizim hayal gücümüze bağlı. Eski arabamın bu kadar eğlenceli olduğunu fark etmemiştim sayende eski arabam yeni arabam oldu.” demiş ve birlikte gülerek oynamaya devam etmişler.