Bir varmış bir yokmuş.Uzak ülkenin birinde küçük bir köy varmış. Bu köyün
meydanında sihirli bir çeşme varmış. Çeşmenin suyundan içenin kalbi güzel ise yüzü çok
güzel, kalbi çirkin ise yüzü çok çirkin olurmuş. Bunu bilen halk o suyu içmeye cesaret
edemez ve çirkin olmaktan korkarmış. Günlerden bir gün ülkesindeki padişahın zulmünden
kaçan bir delikanlı bu köye doğru yol almış. Delikanlı o kadar o yorulmuş ki gördüğü ilk
ağacın gölgesine oturmuş, biraz uyuyayım demiş. Rüyasında dünyalar güzeli bir kız görmüş.Bü
Kız ona:
-Gel kurtar beni bu büyülü ormandan, demiş.
Uykusunu alan delikanlı tekrar düşmüş yola. Köyün meydanında sihirli çeşmeye
rastlamış. Çeşmenin suyundan susuzluğu gidene kadar kana kana içmiş. Etraftaki köylüler
şaşkınlıkla delikanlının ay parçası gibi güzelleşmesine tanık olmuşlar. İnsanların şaşkın
bakışları genci rahatsız etmiş. Genç kemerine iliştirdiği matarayı sihirli suyla doldurmuş.
Köyden ayrılmak üzereyken köyün zenginlerinden biri onu durdurmuş.
-Delikanlı nerden gelir nereye gidersin? Az bir soluklan da biraz kelam edelim. Az önce sihirli
çeşmenin suyundan içtin. Kalbin çok temizmiş ki içtikçe güzelleştin.
Şaşıran delikanlı:
-Bilmiyordum efendim çeşmenin sihirli olduğunu. Giderim ama ben de bilmem nereye
gittiğimi. Yeni yurt ararım kendime. İş ararım, aş ararım. Zengin köylü:
-Gel, sana iş de veririm aş da. Senin gibi temiz kalpli birine iş vermeyi ben de çok isterim.
Malım çok ama güvenecek kimsem yok. İki kızım vardı, birini köyün suyundan içen bir yaşlı
kadın kaçırdı. O kadın da bilmeden sihirli çeşmeden su içti. İçtikçe çirkinleşti. Onu
uyarmadığımız için bizden intikam almak istedi . Kızımı dağın ardındaki ormana hapsetti.
Ormana giremeyelim diye büyü yaptı. O ormana ancak kalbi temiz olanlar girebilir. Kötü
niyetliler girerse ormanın içinde kaybolur ve bir daha geri dönemez. Kim gittiyse geri
dönmedi. Seni suyu içerken izledim. İçtikçe güzelleştin. Ne olur bana yardım et. Bana kızımı
getir, sana servetimi vereyim.
-Kızını getiririm ama bir şartla. Kızını getirdikten sonra kızına sihirli sudan içireceğim. Kızın
güzelleşirse kalbi temizdir. Onunla evlenmeme izin vereceksin. Çirkinleşirse de onu her
haliyle kabul edeceksin.
Kabul etmiş zengin köylü.Yola düşen delikanlı ormana doğru yürümüş. Günler sonra ormana
ulaşmış. Ormanın içinde yürürken ayaklarına bir sarmaşık dolanmış. Sarmaşık :
-Ey insanoğlu bu ormanda ne ararsın?
-Bir kız ararım.
-Kızı neden ararsın?
-Babasına götüreceğime söz verdim.
-Kendine çok güvenirsin, söyle bakalım sen kimsin?
-Bir yolcuyum, iş ararım, aş ararım. Kızı götürebilirsem işim de olacak aşım da.
-Bakarım da çok güzelsin. Çeşmenin suyundan içmişsin belli. Bana güzelliğimi geri ver.
Mataranda sihirli su var, bilirim. İçersem nasıl güzelleşirim? Söyle!
-Kimi üzdüysen sevindir, kalbini temizle, güzelleştir. Kalbin güzelleşince suyu içersen
eskisinden de güzel olursun.
Bu sözleri üzerine sarmaşık delikanlıyı serbest bırakmış. Çirkin yaşlı kadına dönüşmüş.
Kadın:
-Sana bir şartla veririm kızı. Bana güzel kalpli olmayı öğret, Ben de güzelleşeyim. Evlatlarım
benden korktular, evlerinden kovdular. Beni eski halime döndür, evlatlarıma döneyim.
-Ormandaki büyüyü kaldır. Kaybolan gençleri serbest bırak ve evlerine geri dönmeleri için yol
göster. Dürüst ol ama asla doğru söylemekten vazgeçme. İyi niyetli ol ve herkesi, her şeyi
sev.
Yaşlı kadın büyüyü kaldırmış, kaybolan gençlere yol göstermiş. Herkes evine geri dönmüş.
Kadın asla yalan söylememek üzere yemin etmiş. Genç belindeki matarayı uzatmış kadına:
-Eğer niyetin iyiyse eski haline dönersin, kötüyse zaten sonun ne olur bilirsin, demiş.
Kadın suyu içtikçe güzelleşmiş, gençleşmiş. Kızı hapsettiği mağaradan çıkarmış. Delikanlıya
teslim etmiş. Delikanlı rüyasındaki kızı görünce çok şaşırmış. Kızla yola koyulmuşlar. Günler
sonra köye ulaşmışlar. Delikanlıyı köylü davul zurnayla karşılamış. Yemekler yenilmiş,
halaylar çekilmiş. Zengin köylü delikanlıya kızını vermiş. Kız sihirli çeşmeden içtikçe
güzelleşmiş. Düğün dernek kurulmuş. Mutlu mesut yaşamışlar.